bugün
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması11
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek19
- 007 slip don giysin kampanyası16
- cami tuvaletinin paralı olması9
- evlilik yaşı kaç olmalıdır10
- erkeklerin sadakatsiz olması12
- okul müdürü nasıl korunabilirdi14
- anın görüntüsü13
- icardi1905'in sözlüğü bozması22
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- kızların yedek listesi9
- sözlüğe kız getirmek10
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim8
- libido düşmesi16
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek12
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız12
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü30
- beni özlediniz mi doğru söyleyin12
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek18
- türkiye den soğuma sebepleri12
- niyetin ciddi mi klişesi12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- bir erkeği cezbeden şeyler18
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- tamirciye veren kadın12
- karşı cinse giyim önerileri13
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eric bana9
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- bir kızı kucakta zıplatmak10
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler22
- şu an hissedilen duygu17
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar13
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne16
- psikolog fiyatları16
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- macar bakanının türklük açıklaması13
- flörtü eleme sebepleri8
- ölümlü dünya 29
- suratı sabunlamak11
- uludağ sözlük discord grubu8
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
entry'ler (316)
bir umume hizmeti değil, yıllar sonra dönüp baktığımda, 2007 yılında hangi entry'leri beğenmişim, oylamaya veya tebrik etmeye değer bulmuşum diye kendime bir hatırlatma olarak, bir sıradan bağımsız, karışık şekilde...
2007 yılında girilmiş en beğendiğim 50 entry:
(bkz: aşık olunan kadından ayrılmak zorunda olmak/#1495105) *
(bkz: galatasaray/#2771805) *
(bkz: sevgiliyi uyandırma yöntemleri/#1739198) *
(bkz: bir askin israf olmasi/#1113267) *
(bkz: eylül/#3618259) *
(bkz: bir övgü kelimesi olarak piç/#2077853) *
(bkz: 13 aralik 1980 erdal eren idami/#2305805) *
(bkz: sezar salatasi/#2756268) *
(bkz: saçmalamada sınır tanımamak/#1561125) *
(bkz: uludağ sözlük hakkında ne dediler/#2771762) *
(bkz: kıyamet koparken uzayda mahsur kalan astronot/#1865248) *
(bkz: masmavi bir gokyuzu ve hayat duslemek/#1150282) *
(bkz: yavuz sultan selim/#2442470) *
(bkz: bilim icin soyunurum/#2683218) *
(bkz: erdal eren/#2528815) *
(bkz: basligi anlamadan entry girmek/#2092759) *
(bkz: erken secimde akp nin 400 milletvekili cikarmasi/#1615878) *
(bkz: pink floyd/#2174073) *
(bkz: cumhurbaskanini deniz seki secsin/#2131826) *
(bkz: kızla sevişirken duvardaki postere bakan erkek/#2115903) *
(bkz: atlas shrugged/#701562) *
(bkz: 22 temmuz da oy atarken hatirlanasi sozler/#1890094) *
(bkz: ansiklopedinin arasina porno cd saklamak/#1740349) *
(bkz: the beatles/#1423901) *
(bkz: bir dal sigaranin hayattan 15 dakikayi almasi/#1651181) *
(bkz: iz birakanlar hep gidenler oldu/#2540793) *
(bkz: kerhane/#2687773) *
(bkz: oyle bir hayat yasadim ki/#1221810) *
(bkz: ufuk uras/#2595697) *
(bkz: deniz baykal/#1601805) *
(bkz: michael scofield in lost adasina dusmesi/#2086055) *
(bkz: girerken degil cikarken selamun aleykum diyen kisi/#1500056) *
(bkz: romantizmin doruklarinda gezinen aglak yazar/#2186824) *
(bkz: bu bir intihar mektubudur/#1304163) *
(bkz: pkk nin elinde esir olan turk askerleri/#2512815) *
(bkz: apo nun turkiye ye verilmesinin sebebi/#1357321) *
(bkz: sözlük yazarlarınınn otobiyografileri/#1175516) *
(bkz: komik porno dergi basliklari/#2665393) *
(bkz: yurt disi/#1432861) *
(bkz: hrant dink in ayakkabilari/#1179504) *
(bkz: askerlik hizmeti sırasında terörist avlamış insan/#1739924) *
(bkz: ermeni cocugu/#2379374) *
(bkz: hayatindaki herkesin cekip gitmesi/#2233842) *
(bkz: dövme yaptıranların ömür boyu cenabet gezmesi/#1490615) *
(bkz: ben bu yazıyı sana yazdım/#1321982) *
(bkz: erotik hikayeler/#2207657) *
(bkz: ben bu yazıyı sana yazdım/#1443531) *
(bkz: fethullah gülen/#1858916) *
(bkz: sözlük yazarlarınınn otobiyografileri/#1177628) *
(bkz: ikinci cumhuriyet/#2642778) *
bir başka bakınız olarak: (bkz: 2008 yılının en beğenilen entry leri/#4442114) *
2007 yılında girilmiş en beğendiğim 50 entry:
(bkz: aşık olunan kadından ayrılmak zorunda olmak/#1495105) *
(bkz: galatasaray/#2771805) *
(bkz: sevgiliyi uyandırma yöntemleri/#1739198) *
(bkz: bir askin israf olmasi/#1113267) *
(bkz: eylül/#3618259) *
(bkz: bir övgü kelimesi olarak piç/#2077853) *
(bkz: 13 aralik 1980 erdal eren idami/#2305805) *
(bkz: sezar salatasi/#2756268) *
(bkz: saçmalamada sınır tanımamak/#1561125) *
(bkz: uludağ sözlük hakkında ne dediler/#2771762) *
(bkz: kıyamet koparken uzayda mahsur kalan astronot/#1865248) *
(bkz: masmavi bir gokyuzu ve hayat duslemek/#1150282) *
(bkz: yavuz sultan selim/#2442470) *
(bkz: bilim icin soyunurum/#2683218) *
(bkz: erdal eren/#2528815) *
(bkz: basligi anlamadan entry girmek/#2092759) *
(bkz: erken secimde akp nin 400 milletvekili cikarmasi/#1615878) *
(bkz: pink floyd/#2174073) *
(bkz: cumhurbaskanini deniz seki secsin/#2131826) *
(bkz: kızla sevişirken duvardaki postere bakan erkek/#2115903) *
(bkz: atlas shrugged/#701562) *
(bkz: 22 temmuz da oy atarken hatirlanasi sozler/#1890094) *
(bkz: ansiklopedinin arasina porno cd saklamak/#1740349) *
(bkz: the beatles/#1423901) *
(bkz: bir dal sigaranin hayattan 15 dakikayi almasi/#1651181) *
(bkz: iz birakanlar hep gidenler oldu/#2540793) *
(bkz: kerhane/#2687773) *
(bkz: oyle bir hayat yasadim ki/#1221810) *
(bkz: ufuk uras/#2595697) *
(bkz: deniz baykal/#1601805) *
(bkz: michael scofield in lost adasina dusmesi/#2086055) *
(bkz: girerken degil cikarken selamun aleykum diyen kisi/#1500056) *
(bkz: romantizmin doruklarinda gezinen aglak yazar/#2186824) *
(bkz: bu bir intihar mektubudur/#1304163) *
(bkz: pkk nin elinde esir olan turk askerleri/#2512815) *
(bkz: apo nun turkiye ye verilmesinin sebebi/#1357321) *
(bkz: sözlük yazarlarınınn otobiyografileri/#1175516) *
(bkz: komik porno dergi basliklari/#2665393) *
(bkz: yurt disi/#1432861) *
(bkz: hrant dink in ayakkabilari/#1179504) *
(bkz: askerlik hizmeti sırasında terörist avlamış insan/#1739924) *
(bkz: ermeni cocugu/#2379374) *
(bkz: hayatindaki herkesin cekip gitmesi/#2233842) *
(bkz: dövme yaptıranların ömür boyu cenabet gezmesi/#1490615) *
(bkz: ben bu yazıyı sana yazdım/#1321982) *
(bkz: erotik hikayeler/#2207657) *
(bkz: ben bu yazıyı sana yazdım/#1443531) *
(bkz: fethullah gülen/#1858916) *
(bkz: sözlük yazarlarınınn otobiyografileri/#1177628) *
(bkz: ikinci cumhuriyet/#2642778) *
bir başka bakınız olarak: (bkz: 2008 yılının en beğenilen entry leri/#4442114) *
noktalar, yeni cümlelerin önüne konur.
'buraya "balık" ile ilgili entry gir'iyorum. peki.
yani, yine de kıyamıyor, yine de aklını başına devşiremiyor insan, bir şekilde deneyiveriyor. arabesk bir ruh hali içinde, mutlu ol yeter'cilik oynuyor. balığın göz yaşı denizde belli olmaz diye avutuyor kendini ama, yalan söylüyor.
"but it's ok to eat fish
cause they haven't any feelings"
kurt cobain. *
"sevmiyordur, ama zamanla sevecektir."
"kızlar ve balıklar arasındaki 24 benzerlikten birisi: ikisi de parlak objelerin cazibesine kapılırlar."
barney stinson. *
e aslında hepimiz aynı bokuz?!
"takıl ağıma canım, tadına bakacağım"
kaan tangöze. *
yaşamak bazen böyle bir şey. çok büyük balık var, çok olta yemi var, hafızan kısıtlı, unutuyorsun. yapamam deyip, en kralını yapıyorsun. zaman geliyor, en iyi balığın oltanın ucundaki olduğunu sanıyorsun. zaman geliyor okyanustan çekiniyor, korkuyorsun, güvenli bir liman arıyorsun. bilmiyorsun ama, gerçekten bilmiyorsun, sen o akvaryuma girdiğinde, yine okyanusun içine konulacak ve eskiden gezdiğin sulara bakacaksın akvaryum camının arkasından.
"afiyetle yenmişim"
fazlı teoman yakupoğlu. *
ve yaşıyoruz güzelce, güya "oh ne rahat". başka türlü bir şey'i her arayan bulacaktır sonunda, bunu da biliyoruz. yine de ki, ben o yine de'nin ağzına sıçayım, gitmek değil, kalmaktan ziyade problemler var, yol uzun, yol meşakatli ama gerçekten yolu seviyorum. gidiyorum da bir yandan, daha doğrusu kalmıyorum.
"why should i stay here?
why should i stay?"
jonny greenwood. *
kıyamıyor ama ulan bir yandan da kızıyorum işte bazı şeylerin böyle adice olmasına. gelmişler, görmüşler, avlanıp, gitmişler. büyük balık, küçük balığı yer demişler, afedersin ama bence bok yemişler.
susmayı beceremiyorum, allah belamı versin. senin için söylüyorum desem yemezsin ama küçük balığı afiyetle yemişsin maşallah. akvaryumunda başarılar, kirli suyunda parıltılar. hadi eyvallah.
"balık hafızaya iyi gelir"
demet dökmeci. *
yani, yine de kıyamıyor, yine de aklını başına devşiremiyor insan, bir şekilde deneyiveriyor. arabesk bir ruh hali içinde, mutlu ol yeter'cilik oynuyor. balığın göz yaşı denizde belli olmaz diye avutuyor kendini ama, yalan söylüyor.
"but it's ok to eat fish
cause they haven't any feelings"
kurt cobain. *
"sevmiyordur, ama zamanla sevecektir."
"kızlar ve balıklar arasındaki 24 benzerlikten birisi: ikisi de parlak objelerin cazibesine kapılırlar."
barney stinson. *
e aslında hepimiz aynı bokuz?!
"takıl ağıma canım, tadına bakacağım"
kaan tangöze. *
yaşamak bazen böyle bir şey. çok büyük balık var, çok olta yemi var, hafızan kısıtlı, unutuyorsun. yapamam deyip, en kralını yapıyorsun. zaman geliyor, en iyi balığın oltanın ucundaki olduğunu sanıyorsun. zaman geliyor okyanustan çekiniyor, korkuyorsun, güvenli bir liman arıyorsun. bilmiyorsun ama, gerçekten bilmiyorsun, sen o akvaryuma girdiğinde, yine okyanusun içine konulacak ve eskiden gezdiğin sulara bakacaksın akvaryum camının arkasından.
"afiyetle yenmişim"
fazlı teoman yakupoğlu. *
ve yaşıyoruz güzelce, güya "oh ne rahat". başka türlü bir şey'i her arayan bulacaktır sonunda, bunu da biliyoruz. yine de ki, ben o yine de'nin ağzına sıçayım, gitmek değil, kalmaktan ziyade problemler var, yol uzun, yol meşakatli ama gerçekten yolu seviyorum. gidiyorum da bir yandan, daha doğrusu kalmıyorum.
"why should i stay here?
why should i stay?"
jonny greenwood. *
kıyamıyor ama ulan bir yandan da kızıyorum işte bazı şeylerin böyle adice olmasına. gelmişler, görmüşler, avlanıp, gitmişler. büyük balık, küçük balığı yer demişler, afedersin ama bence bok yemişler.
susmayı beceremiyorum, allah belamı versin. senin için söylüyorum desem yemezsin ama küçük balığı afiyetle yemişsin maşallah. akvaryumunda başarılar, kirli suyunda parıltılar. hadi eyvallah.
"balık hafızaya iyi gelir"
demet dökmeci. *
(bkz: kısırdöngü)
işte o insan gelsin benim arkadaşım olsun.
bütün bunlar jack'in havaalanında uçak beklerken gördüğü bir rüyaymış. uyanınca "ne uyumuşum arkadaş" diyecekmiş.
ha bi de sawyer'ın ki bamya kadarmış.
ha bi de sawyer'ın ki bamya kadarmış.
(bkz: god is gay)
"be the best
no negativity,
no weakness,
no acquiescence to fear
or disaster,
no errors of ignorance,
no evasion of reality."
jeff
no negativity,
no weakness,
no acquiescence to fear
or disaster,
no errors of ignorance,
no evasion of reality."
jeff
"sex drugs and rock n roll" dediydi bir abimiz zamanında.
abimiz* kolon kanserinden öldü sonra, ruhu şad olsun.
abimiz* kolon kanserinden öldü sonra, ruhu şad olsun.
allahım, o ne muhteşem bir geceydi öyle!
bir yanımda ukrayna'lı hanımlar, bir yanımda dünyanın en güzel biralarını içen almanlar. istanbul'da hava muhteşem, sahada futbol inanılmaz. şampanyalar ikram ediyorlar bana tribünde, ortam kopuyor. dans dans disko disko. kafalar bi' milyon olmuş. tribündeki herkes beni çok seviyor. hayatımda hiçbir yerde, hiç eğlenmediğim kadar, hiç eğlenemeyeceğim kadar çok eğleniyorum. lena, sveslana ve elena beni akşam kaldıkları otele davet ediyorlar. meşhur alman birası tucher'ın bremen'li sahibi yanımda, "oğlum" diyor "seni çok sevdim, bütün servetimi ve malvarlığımı sana bırakıyorum". hemen bir yanımda ozan çolakoğlu var, "sizin albümün aranjesini ben almak istiyorum, muhteşem insanlarsınız" diyor. aman allahım, keyiften, mutluluktan ve eğlenceden öleceğim. bu gece hiç bitmesin istiyorum.
yani özetle; verdiğim her kuruş para ve ilk başlarda galatasaray'ımın muhteşem performansı üzerine, "bir umut" diyerek gaza gelerek aldığım dört bilet için "feda olsun" diyorum. muhteşem bir gece oluyor. paramın yüzde kırkının fenerbahçe kasasına girdiğini öğrenmek bile inanılmaz bir mutluluk kaynağı oluyor benim için.
sonra bir "goool" sesiyle uyanıyorum. üstüme dört sarhoş hans atlıyor. boynumda bursaspor atkısı, üzerimde donetsk sahaya çıktığında derin bir "hastir" çektiren ve korkutan turuncu galatasaray formam var. etrafta sarışın görmekten kusacağım. bremen'in golünü kutluyoruz, "das"lar "ayne"ler arasında. bir taraftan fenerbahçe, bir taraftan da galatasaray tezahüratları yükselirken, bir ara gençlik marşını bile söylüyoruz. shakhtar donetsk kupayı alıyor, ben de 55.000 sarhoş sarışının arasında uyuyarak çok büyük bir bok yemiş oluyorum. içeride su 10, kola 20 tl. lucescu kupayı eline aldığında "bunu neyden yapmışlar lan, dökme demirden mi acaba" dermiş gibi inceliyor bi' ara, maziyi hatırlıyorum ve hayat devam ediyor b'olum. ağzımıza sıçayım.
bir yanımda ukrayna'lı hanımlar, bir yanımda dünyanın en güzel biralarını içen almanlar. istanbul'da hava muhteşem, sahada futbol inanılmaz. şampanyalar ikram ediyorlar bana tribünde, ortam kopuyor. dans dans disko disko. kafalar bi' milyon olmuş. tribündeki herkes beni çok seviyor. hayatımda hiçbir yerde, hiç eğlenmediğim kadar, hiç eğlenemeyeceğim kadar çok eğleniyorum. lena, sveslana ve elena beni akşam kaldıkları otele davet ediyorlar. meşhur alman birası tucher'ın bremen'li sahibi yanımda, "oğlum" diyor "seni çok sevdim, bütün servetimi ve malvarlığımı sana bırakıyorum". hemen bir yanımda ozan çolakoğlu var, "sizin albümün aranjesini ben almak istiyorum, muhteşem insanlarsınız" diyor. aman allahım, keyiften, mutluluktan ve eğlenceden öleceğim. bu gece hiç bitmesin istiyorum.
yani özetle; verdiğim her kuruş para ve ilk başlarda galatasaray'ımın muhteşem performansı üzerine, "bir umut" diyerek gaza gelerek aldığım dört bilet için "feda olsun" diyorum. muhteşem bir gece oluyor. paramın yüzde kırkının fenerbahçe kasasına girdiğini öğrenmek bile inanılmaz bir mutluluk kaynağı oluyor benim için.
sonra bir "goool" sesiyle uyanıyorum. üstüme dört sarhoş hans atlıyor. boynumda bursaspor atkısı, üzerimde donetsk sahaya çıktığında derin bir "hastir" çektiren ve korkutan turuncu galatasaray formam var. etrafta sarışın görmekten kusacağım. bremen'in golünü kutluyoruz, "das"lar "ayne"ler arasında. bir taraftan fenerbahçe, bir taraftan da galatasaray tezahüratları yükselirken, bir ara gençlik marşını bile söylüyoruz. shakhtar donetsk kupayı alıyor, ben de 55.000 sarhoş sarışının arasında uyuyarak çok büyük bir bok yemiş oluyorum. içeride su 10, kola 20 tl. lucescu kupayı eline aldığında "bunu neyden yapmışlar lan, dökme demirden mi acaba" dermiş gibi inceliyor bi' ara, maziyi hatırlıyorum ve hayat devam ediyor b'olum. ağzımıza sıçayım.
ne şehrin her yanındaki güvercinler, ne vapur güvertesinden simit attığım martılar, ne sesine uyandığım bülbüller, ne de kendi küllerinden doğan anka kuşu. gönlümün favorisi hüzün kovan kuşu'dur. sadece masalda değil, aslında herkesin hayatında mutlaka bir tane vardır. ben ona genelde anne* demeyi tercih ederim.
intihar etmememe sebebiyet verecek düşünceler bütünü.
yok hayır, muhteşem şeyler aklıma gelecek ve "hayat yaşamaya değer be abi" diyeceğimden değil, o kadar uzun sürer ki, bu kafamdan geçireceğim şeyler ve daha önemlisi vedalar, muhtemelen intihar etmeden önce ecelimle ölürüm.
çıktım cama, yahut elimde bir siyanür hapı, ne bileyim bi' revolver falan, başlarım sayıklamaya:
"hoşçakalın sevdiklerim;
dört mevsim, yedi kıta, mavi gök...
bütün doğa hoşçakalın...
hoşçakalın sevdalılar,
çocuklar, üniversiteliler, genç kızlar,
sonsuz uzay, gezegenler ve yıldızlar,
hoşçakalın...
hoşçakalın senfoniler, oyun havaları,
sevda türküleri ve şiirler.
bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler.
dağlarında yürüdüğümüz toprak,
yalınayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın...
hoşçakalın ağız tatlarım;
sıcak çorbam, çayım, sigaram...
kazağımı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı,
ve kalemimi, ve saatimi,
ve şarkılarımı bıraktığım sevgili dostlar
hoşçakalın, hoşçakalın.
hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar,
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar,
yedi bölge, dört deniz,
yedi iklim, seksenbir şehir,
okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları...
deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar,
asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar,
ve işçiler ve köylüler...
hoşçakal ülkem
hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim,
hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya,
hoşçakalın dünyanın bütün halkları, "
sürer gider bu böyle, intihar nefs-i müdafaa olduğu kadar, hatırlatma sürecidir en nafilesinden.
yok hayır, muhteşem şeyler aklıma gelecek ve "hayat yaşamaya değer be abi" diyeceğimden değil, o kadar uzun sürer ki, bu kafamdan geçireceğim şeyler ve daha önemlisi vedalar, muhtemelen intihar etmeden önce ecelimle ölürüm.
çıktım cama, yahut elimde bir siyanür hapı, ne bileyim bi' revolver falan, başlarım sayıklamaya:
"hoşçakalın sevdiklerim;
dört mevsim, yedi kıta, mavi gök...
bütün doğa hoşçakalın...
hoşçakalın sevdalılar,
çocuklar, üniversiteliler, genç kızlar,
sonsuz uzay, gezegenler ve yıldızlar,
hoşçakalın...
hoşçakalın senfoniler, oyun havaları,
sevda türküleri ve şiirler.
bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler.
dağlarında yürüdüğümüz toprak,
yalınayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın...
hoşçakalın ağız tatlarım;
sıcak çorbam, çayım, sigaram...
kazağımı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı,
ve kalemimi, ve saatimi,
ve şarkılarımı bıraktığım sevgili dostlar
hoşçakalın, hoşçakalın.
hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar,
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar,
yedi bölge, dört deniz,
yedi iklim, seksenbir şehir,
okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları...
deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar,
asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar,
ve işçiler ve köylüler...
hoşçakal ülkem
hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim,
hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya,
hoşçakalın dünyanın bütün halkları, "
sürer gider bu böyle, intihar nefs-i müdafaa olduğu kadar, hatırlatma sürecidir en nafilesinden.
atmosferin arkasında ne var? uzay boşluğu, gaz bulutları, spiraller, kara delikler, galaksiler, yıldızlar, gezegenler, meteorlar. nereden biliyorum? gördüm. ne zaman? beş yıl oluyordur, teleskopla bakalı. ya değiştiyse?
olabilir bence.
küba diye bir memleket varmış komünizmle yürütülen. vay be!
e ben liberal kapitalist sistemde, sigortasız bir vatandaşım. hiç komünist ülke görmedim henüz. küba'ya da gitmedim. bence mümkün de değil. o yüzden küba'da yok.
neden olmasın.
brian molko geymiş. e biz sevişmedik ki? nereden bileceğim. görmek gerek tabi. tabi tabi. bir parça bok da yemedim ama tadının iyi-kötü nasıl bir şeye benzeyeceğini biliyorum mu dedin? sen de haklısın. ben de haklıyım. bence biz hepimiz haklıyız. haktan gelen, haklıdır. zaten hak nedir ki, kim belirler. adalet mi? adalet kim? ben miyim? değilim. ben miyim.
ey okuyucu, belki de burada böyle satırlar yok, tamam satırlar var diyelim, belki kabloların diğer ucunda ben yokum. tesadüfen dizilmiş harfler dizisi, bilemeyiz değil mi? yazarken gördün mü beni? yok. peki beni böyle sevebilecek misin? sebepsiz ve sonuçsuz.
sevgili mümin kardeşim, umarım ki beni böyle sevebilirsin. umalım ki anlıyorsundur.
inanmak için görmek mi gerekir sence peki görmek için inanmak mı?
olabilir bence.
küba diye bir memleket varmış komünizmle yürütülen. vay be!
e ben liberal kapitalist sistemde, sigortasız bir vatandaşım. hiç komünist ülke görmedim henüz. küba'ya da gitmedim. bence mümkün de değil. o yüzden küba'da yok.
neden olmasın.
brian molko geymiş. e biz sevişmedik ki? nereden bileceğim. görmek gerek tabi. tabi tabi. bir parça bok da yemedim ama tadının iyi-kötü nasıl bir şeye benzeyeceğini biliyorum mu dedin? sen de haklısın. ben de haklıyım. bence biz hepimiz haklıyız. haktan gelen, haklıdır. zaten hak nedir ki, kim belirler. adalet mi? adalet kim? ben miyim? değilim. ben miyim.
ey okuyucu, belki de burada böyle satırlar yok, tamam satırlar var diyelim, belki kabloların diğer ucunda ben yokum. tesadüfen dizilmiş harfler dizisi, bilemeyiz değil mi? yazarken gördün mü beni? yok. peki beni böyle sevebilecek misin? sebepsiz ve sonuçsuz.
sevgili mümin kardeşim, umarım ki beni böyle sevebilirsin. umalım ki anlıyorsundur.
inanmak için görmek mi gerekir sence peki görmek için inanmak mı?
...
kız çok güzel, latif, şirin.
hem kitap kurdu, hem bir ahu
venüs mü desem afrodit mi?
eli yüzü düzgün bir içim su.
elbette ki, feminist bir kız, metafiziğe de inanmakta...
bir kusuru var yalnız kızın,
biraz entel takılmakta.
optimist, hem de pesimist bir kız.
idealizmi de savunmakta.
teoride desen zehir gibi.
pratik dersen sallanmakta.
bazen "ben hümanistim" diyor
bazen rasyonalist oluyor.
e tabi, değişik bir psikoloji, bir felsefe, idiotloji, evet.
matmazel anladınız mı, fransızca'ya çevireyim mi?
kız çok güzel, latif, şirin.
hem kitap kurdu, hem bir ahu
venüs mü desem afrodit mi?
eli yüzü düzgün bir içim su.
elbette ki, feminist bir kız, metafiziğe de inanmakta...
bir kusuru var yalnız kızın,
biraz entel takılmakta.
optimist, hem de pesimist bir kız.
idealizmi de savunmakta.
teoride desen zehir gibi.
pratik dersen sallanmakta.
bazen "ben hümanistim" diyor
bazen rasyonalist oluyor.
e tabi, değişik bir psikoloji, bir felsefe, idiotloji, evet.
matmazel anladınız mı, fransızca'ya çevireyim mi?
nefis bir insan olacaktım ben. her şey istediğimiz gibi olacak, büyüdükçe dünya daha da muazzam bir yer haline gelecekti. hayat hani yazın öğle uykusuna yatırıldıktan sonra güneşle uyanmanın mahmurluğu gibi bir şey olmalıydı. bizi çok seven insanlar hep yanımızda olacaktı. hayat esrarlı bir bilinmezlikti...
bilinmezlik büyümemiş suratlarımız, ellerimiz, kollarımız, bacaklarımızdı. tohumduk, ne biçim açacaktık.
her sey kolay ve olması gerektiği gibi olacaktı.
mutlaka acayip maceralar yasayacaktik, dünya bizi bekliyordu, biz büyüdükten sonra çok şaşıracaktı. pişmanlık diye bir sey var mıydı? ünlü bir şarkıcı, astronot, iyi bir dövüşcü olacaktık. filmlerdeki kahramanlar gibi olacaktık. hep arkadaş kalacaktık. bir kisiye aşık olacaktık, o da bize olacaktı, çok mutlu olacaktık. iyi bir futbolcu, uzun boylu bir basketçi, yerlere kadar uzanan süslü elbiseler giyen insanüstü kadınlardan olacaktık.
dünya bizim büyümemizi bekliyordu.
*
bilinmezlik büyümemiş suratlarımız, ellerimiz, kollarımız, bacaklarımızdı. tohumduk, ne biçim açacaktık.
her sey kolay ve olması gerektiği gibi olacaktı.
mutlaka acayip maceralar yasayacaktik, dünya bizi bekliyordu, biz büyüdükten sonra çok şaşıracaktı. pişmanlık diye bir sey var mıydı? ünlü bir şarkıcı, astronot, iyi bir dövüşcü olacaktık. filmlerdeki kahramanlar gibi olacaktık. hep arkadaş kalacaktık. bir kisiye aşık olacaktık, o da bize olacaktı, çok mutlu olacaktık. iyi bir futbolcu, uzun boylu bir basketçi, yerlere kadar uzanan süslü elbiseler giyen insanüstü kadınlardan olacaktık.
dünya bizim büyümemizi bekliyordu.
*
gelirken kendini de getirsin.
anlayamadığım şarkı.*
not: bu entry'de kullanılan yıldız, hakikaten yıldızdır. parlar falan.
not: bu entry'de kullanılan yıldız, hakikaten yıldızdır. parlar falan.